İş Yeri Hekimi Nasıl Yazılır? Bir Felsefi Yaklaşım Filozof Bakışıyla Başlangıç Bir şeyin “nasıl yazılacağı” sorusu, yalnızca dilin sınırlarıyla sınırlı bir mesele değildir. Bu soru, aslında yazmanın, kelimelerle varlık ve anlam yaratma eyleminin kendisini sorgulamamıza neden olur. Filozoflar, dilin gücünü her zaman ciddiye almışlardır çünkü dil, dünyayı anlamamız ve şekillendirmemiz için kullandığımız temel araçtır. Ama ya bu soruyu, bir iş yeri hekiminin yazımı üzerinden ele alırsak? İş yeri hekimi, çalışan sağlığına dair sorumlulukları yüklenmiş bir meslek mensubu olarak, yalnızca bir iş gücü düzenleyicisi değil, aynı zamanda bir insanlık meselesinin taşıyıcısıdır. İş yeri hekimliği, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bakıldığında, oldukça…
Yorum BırakGünlük Notlar Yazılar
Katalitik Konvertör Ömrü Ne Kadardır? Uzun Ömürlü Bir Parçanın Kısa Hikâyesi Kışın sisli bir sabahında kontağı çevirdiğinizde motorun pürüzsüz sesi kulağınıza güven verir. O anda aklınızdan geçmeyen bir kahraman vardır: katalitik konvertör. Egzozdan çıkan zararlı gazları zararsız hâle dönüştürür, sessizce çalışır ve ancak arıza ışığı yandığında adını hatırlarız. “Peki bu parça gerçekten ne kadar dayanır, ne zaman ‘ben artık gidiyorum’ der?” Gelin, samimi bir sohbet tadında hem geçmişe uzanalım hem bugünü konuşalım hem de geleceğe göz kırpalım. Özet: Sağlıklı bir motorda, doğru yakıtla ve düzenli bakımla bir katalitik konvertör pratikte aracın “ömür boyu” parçası olabilir; tipik olarak 100.000–200.000 km aralığı…
Yorum Bırakİlayda Hangi Dil? Sözlükte Yok Ama Kalpte Var Olan Bir Lisanın Peşinde Bazı kelimeler vardır ki sözlükte yeri yoktur ama duyunca içiniz ısınır. “İlayda” da tam olarak öyle bir kelime… İnsan önce bir durur: “İlayda hangi dil?” diye sorar ama içten içe bilir ki bu sorunun cevabı bir dilbilim kitabında değil, kahkahalarla geçen sohbetlerin arasında gizlidir. Hazırsanız, birlikte bu gizemi çözmek için eğlenceli bir yolculuğa çıkıyoruz. — İlayda: Kelimeden Çok, Ruh Hali Olan Bir Dil İlk bakışta “İlayda” kulağa bir isim gibi gelir. Ama biraz düşününce fark edersiniz ki bu kelime, sıradan bir isimden fazlası. “İlayda”, dilin ötesinde bir ruh…
Yorum BırakEvi Karıncalar Bastı: Ne Yapmalı? (İki Farklı Yaklaşım, Tek Pratik Plan) Farklı açılardan bakmayı seven ve okurla fikir alışverişini önemseyen biri olarak, “Evi karıncalar bastı, ne yapmak lazım?” sorusunu iki pencereden ele almayı seviyorum. Bir yanda ölçülebilir, veri ve süreç odaklı bir bakış; diğer yanda evdeki hissiyatı, çocuk/evcil güvenliğini ve toplumsal etkileri önceleyen bir çerçeve. Aşağıda bu iki yaklaşımı yan yana koyuyor, sonunda da ikisini harmanlayan net bir yol haritası çıkarıyorum. Yaklaşım 1: Nesnel ve Veri Odaklı Plan (sıklıkla “erkek” tarzı diye etiketlenen) Not: Bu etiketler toplumsal eğilimleri betimlemek için kullanılıyor; her birey her iki tarza da kolayca yer değiştirebilir.…
Yorum BırakHititler Hangi Uygarlığa Aittir? Bir Tarihsel ve Kültürel Analiz Hititler, MÖ 1600 ile 1200 yılları arasında Anadolu’da hüküm süren önemli bir uygarlıktır. Günümüzde Türkiye’nin Orta Anadolu bölgesinde, özellikle Çorum il sınırları içinde yer alan Hattuşaş (Boğazköy) antik kenti, Hititlerin başkenti olarak kabul edilmektedir. Bu yazıda, Hititlerin hangi uygarlığa ait olduğunu tarihsel ve kültürel bir perspektiften inceleyeceğiz. Hititlerin Kökeni ve Anadolu’ya Göçü Hititler, Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir halktır. MÖ 2000’li yıllarda, muhtemelen Kafkasya üzerinden Anadolu’ya göç etmişlerdir. Anadolu’ya yerleşen bu halk, yerli Hatti ve Hurri topluluklarıyla etkileşime girerek, bölgenin kültürel ve siyasi yapısını şekillendirmiştir. Hititler, kendilerini “Nesili” olarak adlandırmışlardır; bu…
Yorum BırakEtkin Pişmanlık Ceza İndirimi Ne Kadar? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Dünyanın farklı köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde insanlar, tarih boyunca bir şekilde cezalandırılma ve affedilme ritüellerine katılmışlardır. Her kültür, suç, ceza ve af konusunda kendine özgü bir anlayış geliştirmiştir. Antropologlar olarak bizler, bu farklı kültürel pratikleri gözlemleyerek, insan topluluklarının nasıl bağlar kurduğunu ve kimliklerini nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışıyoruz. Etkin pişmanlık ve ceza indirimi meselesi de, bu geniş yelpazede bir yer edinir. Ancak, “ceza indirimi” ile “af” arasındaki ayrımı incelemek, toplumsal yapıları, ritüelleri ve semboller üzerinden insanın ceza anlayışını kavrayabilmek için bize çok önemli bir pencere açar. Bu yazıda, etkin pişmanlık kavramını…
Yorum BırakBatan Gemiye Ne Denir? Geleceğin Ufuklarında Umut, Risk ve Yeniden Doğuş Batan bir gemi… Bu ifade, yüzyıllardır sadece denizcilik terimi olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor. İnsanlık için bazen bir felaketin, bazen bir uyarının, bazen de bir yeniden doğuşun sembolü. Peki, geleceğin dünyasında “batan gemi” kavramı nasıl bir anlam taşıyacak? Bu yazıda, bu sorunun peşine düşüyor; stratejik akılların, insan odaklı bakışların ve vizyoner öngörülerin ışığında birlikte bir beyin fırtınası yapıyoruz. Batan Gemi: Geçmişin Metaforu, Geleceğin Gerçeği Eskiden batan bir gemi dendiğinde aklımıza okyanus ortasında batmış bir kalyon ya da dev bir transatlantik gelirdi. Bugün ise bu ifade yalnızca fiziksel bir…
Yorum Bırak[](https://www.yapiinsaatdergisi.com/gunes-enerjisi-ve-binalarda-kullanim-alanlari-yenilenebilir-enerji-cozumleri/?utm_source=chatgpt.com) Enerji Şirketi Ne İş Yapar? Enerji şirketleri, modern toplumların temel yapı taşlarından biridir. Elektrik, ısıtma, soğutma ve ulaşım gibi günlük yaşamın vazgeçilmez unsurlarını sağlayan bu şirketler, yalnızca ekonomik faaliyetler yürütmekle kalmaz; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik, enerji güvenliği ve toplumsal kalkınma gibi geniş bir etki alanına sahiptirler. Tarihsel Arka Plan: Enerji Üretiminin Evrimi Enerjinin tarihsel gelişimi, insanlık tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. İlk elektrik üretimi 1902 yılında Tarsus’ta kurulan bir hidroelektrik santralle gerçekleştirilmiştir [1]. Bu dönemde, enerji üretimi genellikle devlet eliyle yürütülmekteydi. 1954 yılında kurulan Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), elektrik üretimi ve…
Yorum BırakBirleşik Çekimli Sözcükler: Dilin Sembolizmi ve Toplumsal Kimlikler Arasındaki Bağlantı Dil, insanın kültürel kimliğini inşa eden, toplulukları bir arada tutan ve geçmişten geleceğe uzanan bir köprü kuran önemli bir araçtır. İnsanlığın farklı coğrafyalarda geliştirdiği diller, her biri kendine özgü semboller ve ritüellerle şekillenir. Dilin yapısı, insan toplumlarının dünyayı nasıl algıladıklarını ve anlamlandırdıklarını gösteren bir aynadır. Birleşik çekimli sözcükler de bu dilsel yapının önemli unsurlarından biridir. Bu yazıda, birleşik çekimli sözcüklerin antropolojik bir perspektifle nasıl toplulukları yansıttığını ve kültürel kimliklerle nasıl bağlantı kurduğunu inceleyeceğiz. Birleşik Çekimli Sözcük Nedir? Birleşik çekimli sözcük, Türkçede iki ya da daha fazla sözcüğün bir araya gelerek…
Yorum BırakMimoza İşi Modülü Kaç Saat? Gücün, İktidarın ve Toplumsal Cinsiyetin Sessiz Oyunu Bir siyaset bilimci, sabah kahvesini yudumlarken aklındaki sorular genellikle şu minvalde döner: Güç nasıl dağılır? İktidar kimde birikir? Ve bu güç, hangi görünmez mekanizmalarla yeniden üretilir? Toplumsal düzen, yalnızca yasalarla veya kurumlarla değil; ideoloji, kültür ve hatta çalışma hayatının “küçük” detaylarıyla biçimlenir. İşte “Mimoza işi modülü kaç saat?” gibi masum görünen bir soru bile, bu düzenin derinliklerinde dolaşan güç ilişkilerini ortaya çıkarır. Bir Modülün Ardındaki İktidar: Saatler Kimin Zamanını Belirler? Modern kurumlar, zamanın kimin kontrolünde olduğuna karar verir. Mimoza işi modülü de görünürde bir eğitim veya iş modülüdür;…
Yorum Bırak