Güvercin Evde Ne Yer? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Okuma Toplum çoğu zaman bir güvercin gibidir: evcilleştirildiğinde düzenin parçası olur, ama aynı zamanda özgürlüğün de simgesidir. Bu yazı, bir siyaset bilimcinin penceresinden “Güvercin evde ne yer?” sorusunu yalnızca biyolojik değil, politik bir merak olarak ele alır. Çünkü bir canlıyı nasıl beslediğimiz, aslında bir toplumu nasıl yönettiğimizi de anlatır. Güvercin ve İktidar: Kimin Eliyle Besleniyoruz? Güvercin evde ne yer? Sadece buğday, arpa ya da yem değil; iktidarın sunduğu sınırlı seçeneklerdir belki de. Güvercin, evin içinde özgür gibi görünür ama uçuş rotası, insanın elindedir. İktidar tam da böyle işler: bireye yaşam alanı verir,…
Yorum BırakGünlük Notlar Yazılar
Gökzem Ne Demek? Gücün, Görüşün ve Gökyüzü Kadar Geniş Bir Siyaset Alanının Yeni Sembolü Bir siyaset bilimci olarak her zaman şu soruyla ilgilenmişimdir: İnsan, gücü nasıl görür? Kimileri için güç somut bir iktidar aracıdır, kimileri içinse bir algı, bir inanç ya da bir semboldür. Gökzem kavramı tam da bu sorgulamanın ortasında yer alır — gök (yükseklik, yücelik, ideallik) ve “zem” (yer, temel, düzen) kelimelerinin birleşimiyle oluşan bir kavramsal metafordur. Bu özgün terim, hem iktidarın göğe yönelen hırsını hem de toplumun yeryüzündeki dengelerini temsil eder. Gökzem, kısaca “göksel ideallerle dünyevi gerçekler arasındaki siyasal dengeyi” ifade eder. Ama gelin bu kavramı, güç…
Yorum BırakHandikap Nasıl Kullanılır? Kökenlerden Yapay Zekâ Çağına Uzanan Pratik Bir Rehber Konuya tutkuyla bağlıyım çünkü “handikap” yalnızca bir bahis terimi değil; adaleti, dengeyi ve stratejiyi aynı masaya oturtan bir düşünme biçimi. Gelin, bir grup arkadaş gibi samimi bir sohbette, handikabın nereden geldiğini, bugün nasıl kullanıldığını ve yarın neleri dönüştürebileceğini birlikte masaya yatıralım. Kısa tanım: Handikap, güçlü ve zayıf taraf arasındaki farkı kapatmak için güçlü olana sanal bir dezavantaj (eksi), zayıf olana sanal bir avantaj (artı) ekleyen sistemdir. Bahiste maça başlamadan skor ayarı yapılır; golfte ekstra vuruş hakkı, e-sporda eşleştirme dengesi gibi… Handikabın Kökeni: Hipodromdan Golf Çimlerine Handikap, tarihsel olarak at…
Yorum BırakAyşe Hanımefendi Nasıl Yazılır? – Dilde Zarafet, Anlamda Derinlik Kelimelerin dünyasında her detayın bir anlamı vardır. Bazen bir harf, bir boşluk, hatta bir büyük harf bile duyguyu, saygıyı ve anlamı değiştirir. “Ayşe Hanımefendi nasıl yazılır?” sorusu da bu inceliğin tam merkezinde yer alıyor. Ben, konulara farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, bu yazıda sadece dilbilgisel bir yanıt vermek istemiyorum. Çünkü bu ifade, hem dilimizin nezaketini hem de toplumsal algımızı yansıtan çok katmanlı bir yapıya sahip. Gelin, birlikte hem yazım kurallarına hem de bu kelimenin arkasındaki kültürel ruha bakalım. — “Ayşe Hanımefendi” Yazımı: Doğru Kullanımın İncelikleri Türk Dil Kurumu’na göre “hanımefendi”…
Yorum BırakGluteni Kimler Kullanamaz? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak farklı coğrafyalarda sofralara oturduğumda, sadece yemek değil; ritüellerin, sembollerin, kimliklerin ve topluluk bağlarının da paylaşıldığını görürüm. Gluten, yani buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan protein, insanlık tarihinin en eski ortak paydalarından biridir. Ancak herkes için dost değildir. “Gluteni kimler kullanamaz?” sorusu, yalnızca tıbbi bir mesele değil; aynı zamanda kültürlerin beslenme alışkanlıkları ve kimlik inşalarıyla da ilgilidir. Glutenin Tarihsel Arka Planı Glutenin serüveni, on bin yıl önceki tarım devrimiyle başladı. Buğdayın evcilleştirilmesi, insanları avcı-toplayıcı hayattan yerleşik yaşama taşıdı. Ekmek ve tahıl, yalnızca besin değil; bereketin sembolü oldu. Ancak tarihte bazı insanlar…
Yorum BırakGezegen Neye Denir? Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi, insanların sınırlı kaynaklarla sonsuz ihtiyaçları arasında seçimler yapmasını inceleyen bir bilim dalıdır. Bu sınırlılıklar, sadece finansal değil, doğal kaynakları da kapsar. Gelecekteki ekonomik senaryoları anlamak için, gezegenimizin doğal kaynaklarının sınırlılığı ve bu sınırlılıkların bireysel ve toplumsal düzeyde yarattığı sonuçları düşünmek son derece önemlidir. Peki, gezegen neye denir? Bu sorunun ekonomi perspektifinden yanıtı, kaynakların nasıl dağıldığı, bu kaynaklarla yapılan seçimlerin toplumsal refah üzerindeki etkileri ve sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile doğrudan ilişkilidir. Ekonominin temel ilkelerinden biri, kaynakların sınırlı olduğudur. Dünya üzerindeki doğal kaynaklar sınırlıdır ve…
Yorum BırakHava Yastıklarının İçindeki Gaz Nedir? Komik Bir Merakın Bilimle Buluşması Arabanın direksiyonunun ortasından bir anda çıkan koca yastığa bakıp, “Bunun içinde ne var acaba? Helyum mu, balon gibi sesimiz incelir mi?” diye soran tek kişi ben değilim herhalde. Hatta eminim ki, erkekler bunu öğrenince “Tamam, anladım. Çözüme odaklanalım!” derken, kadınlar da “Ama bu bizi nasıl hissettiriyor?” diye sorgulamıştır. İşte tam burada mizah ve bilim bir araya geliyor. Gazı Açıklıyoruz: Patlamanın Ardındaki Sır Gerçekten hangi gaz var? Hava yastıklarının içinde genellikle azot gazı (N₂) bulunur. Kazanın gerçekleştiği o korkunç saniyede, hava yastığının içindeki sistem sodyum azit (NaN₃) adlı kimyasalı hızla parçalar.…
Yorum BırakGereksinim Duymak Ne Demek? Geçmişten Günümüze Toplumsal Dönüşümlerin İzinde Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak sadece eski olayları öğrenmekle sınırlı değildir. Geçmişin bize sunduğu dersleri ve o zamanın toplumlarının neyi “gereksinim” olarak tanımladığını çözümlemek, günümüzle paralellikler kurmamızı sağlar. “Gereksinim duymak” kavramı, dilde ve kültürde önemli bir yer tutar, ancak bu ihtiyaçlar, her dönem ve her toplumda farklı şekillerde tanımlanmış ve yorumlanmıştır. Bu yazıda, “gereksinim duymak” ifadesinin tarihsel arka planını, toplumsal dönüşüm süreçlerini ve kırılma noktalarını inceleyerek, geçmişten bugüne nasıl evrildiğini keşfedeceğiz. Gereksinim Duymak: Temel Bir İnsan Durumu “Gereksinim duymak”, yalnızca bir ihtiyaçtan daha fazlasını ifade eder; bu, bir şeyi yapmak ya…
Yorum Bırak“Hamil”in Anlamı Nedir? Gücün Kimin Elinde Olduğunu Fısıldayan Bir Kelime Net konuşalım: “Hamil” masum bir sözlük maddesi değil; mülkiyetin, yetkinin ve kimi zaman da görünmezliğin adıdır. Bir çekin arkasında, bir pay senedinin üzerinde, bir belgenin köşesinde—kimin konuşmaya hakkı olduğunu belirler. Bu yüzden “hamil ne demek?” sorusu sadece bir dil sorusu değildir; iktidarın ve şeffaflığın nerede durduğunu da tartıştırır. “Hamil” hukuken elinde bulunduran/taşıyan kişi demektir; ama pratikte bu sıfat, para ve yetkiyle birlikte sorumluluğu da taşır. Kaydet, ibraz et, ispatla… Yoksa hak düşer. “Hamil”in Düz Tanımı: Elinde Bulunduran Kim? Hukuk dilinde “hamil”, bir şeyi elinde bulunduran, taşıyan gerçek ya da tüzel…
Yorum BırakCeviz Pürüzlü Mü? Bir Edebiyatçının Perspektifinden Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Kelimenin gücü, dünya üzerindeki en eski ve en etkili silah olabilir. Her bir kelime, bir evrenin kapısını aralar, bir duygunun derinliklerine inebilir ya da bir düşüncenin doğuşunu başlatabilir. Bu yüzden, edebiyatçılar için kelimeler sadece iletişimin aracı değil, aynı zamanda birer işaret ve anlam katmanlarıdır. Her kelime, bir yazarın zihninde şekillenen bir imgeyi, bir duygu durumunu ya da bir karakterin içsel yolculuğunu dışa vurma biçimidir. Peki, “ceviz pürüzlü mü?” sorusu bir kelime olarak ne anlatabilir? Bu soruya bakarken, sadece fiziksel bir cevizin yüzeyindeki pürüzlere değil, aynı zamanda sembolizmin, psikolojik…
Yorum Bırak